Topkapı ve Dolmabahçe saraylarındaki saatlerin bakımını yapan Gürgen, son olarak Antalya’nın tarihi saat kulesini de çalıştırdı. Gürgen, eski saatlerin tamiratını özenle yapıyor ve saray saatçiliğinin son temsilcilerinden biri olarak biliniyor.
Gürgen, birçok çırak yetiştirmiş ve mesleğin ölmeyeceğini savunuyor. Ona göre bu tür meslekler aile mesleğidir ve yetenek gerektirir. Gürgen’in ailesinden de 5-6 kişi saatlerle ilgileniyor.
Gürgen, tarihi ve nadir bulunan saatleri tamir edemeyenlerin sayısının arttığını ve bu durumun saatlere zarar verdiğini söylüyor. Kendisini öncelikle saatçi olarak tanıtan Gürgen, saraya gittiğini ve Alman ekolünden yetiştiğini söylüyor.
10 YIL SONRA DEPODA BULUNDU
Gürgen, Bolu Gerede’deki Saat Kulesi’nin mekanizmasının kaybolduğunu ve 10 yıl sonra depoda paslanmış şekilde bulunduğunu anlatıyor. Gürgen, mekanizmayı kurtaracağına ve saatin tekrar çalışır hale geleceğine inanıyor.
Recep Gürgen’in hikayesi, saatlere olan tutkusu ve bu mesleğe olan bağlılığı ile bir usta hikayesidir. Gürgen, saatleri sadece tamir etmekle kalmıyor, onlara hayat veriyor ve geçmişin izlerini geleceğe taşıyor.